Mavi » Yazarlar » Yusuf Darıyerli »  Gülerseniz dünya da güler

Gülerseniz dünya da güler

Gülerseniz dünya da güler

GÜLERSENİZ DÜNYA DA GÜLER

Sait Faik “Gauthar Cambazhanesi” adlı, bir sirk etrafında geçen öyküsünde (1935), gösteri çadırındaki izleyicilerin “seyretmek halini” şöyle betimliyor: “Sirkteki bütün numaraları bir küçük çocuk heyecanıyla seyrediyoruz, ellerimiz bir küçük çocuğun elleri gibi çırpınıyor. Küçülüyoruz, mini minileşiyoruz. Bizimle beraber belki bine yakın kocaman insan, çocukluğunu yeniden buluyor. Çocukluk, insana o kadar çabuk geri geliyor ki, adeta onu içimizde gizli bir yerde saklıyor gibiyiz. İstediğimiz zaman o, bir saniyede bizi buluveriyor. Onu kaybeden, onu kendimizden defeden biz olduğumuz halde o sadık bir köpek şammesiyle (koku alma hissi) bizi arayıp bulacak. En ümit etmediğimiz zaman ona, bizi bulmak fırsatını vereceğiz. Eğer sizde bu çocukluğa dönüş kaabiliyeti büsbütün söndüyse, o zaman sirk sizin için manasız; sirkte gülen, eğlenen, heyecanlanan insanlar acayip, basit mahluklardır.”

Düşünmek değil “gülmek” insanı hayvandan ayıran en önemli özellik… Aynı dili konuştuğumuz ve iki insan arasındaki mesafenin en kısa olduğu andır gülmek…Dostlar arasında olmak kadar kamusal alandaki topluluk buluşmaları da önemlidir. Festivaller, şenlikler, panayırlar, sanatsal ve sportif etkinlikler olabildiğince takip edilmelidir ki ortak değerlerimiz çoğalsın, sohbet edelim, paylaşalım, aynı heyecanı duyalım, gülelim…
Gülmek toplumsal bir olaydır;E.W.Wilcox çok önemli bir gerçeğe değiniyor: “Gülerseniz dünya da güler; ağlarsanız yalnız ağlarsınız.”

Her bahar umutla dolarız.Açık havada olmak, toprağa çimene basmak, gökyüzü altında buluşmak sosyalleşmeyi, dünya ile bütünleşmeyi pekiştirir… Günümüzde kısmen de olsa süren panayırlar, yağlı güreş etkinlikleri açık havada gerçekleşiyor. Aşağıdaki fotoğrafı birkaç hafta önce taşrada gerçekleşen bir yağlı güreş etkinliğinde çektim. Seyirciler, 11-12 yaşlarındaki küçük güreşçilerin final mücadelesini izliyorlar… Yeşil kıspetli, vücutça rakibinden çok daha ufak ama çok daha atak olan güreşçi, iri gövdeli rakibinin amansız baskısından kurtuluyor ve çevik bir hareketle rakibini tuşa getirmeyi başarıyor. İşte o an, izleyenlerinheyecanı, sevinci ve yüksek sesle gülüşleri fotoğrafa yansıyor… Onlar çoşkuyla gülerken mağlup güreşçi ağlayarak yere kapaklanıyor.

Sigmund Freud, gülmenin tansiyonu düşürdüğünü ve ruhsal enerji salgıladığını söyler… 
Kahkahadan başınıza ağrılar girse de, gizli fıtığınız ortaya çıksa da, çeneniz yerinden çıksa da gülün;
kızgınlığınız, endişeniz, stresiniz azalsın, kalbiniz rahatlasın... Henri Bergson‘la bitirelim; “İnsanın gülmesi olağanüstü bir şey.”

 

Yazar Hakkında

Yusuf Darıyerli

Yusuf Darıyerli