Abluka
Bircan Mirzadosyası kapanmış
sahte dudakların gülleri kanıyor
dar ağacı gözlerinde.
çekerim asarım resmini taş duvarlara başı önünde mahcubiyetlerin
sersem başımı yaslayıp uzun uzun bakarım her karesinde kayan yıldızlara.
altı köşeli eriyorum pervazlarında demir parmaklıkların
hüznümü yakıyor koğuşlar
hastalanmış aşkların yükselen ağıtlarını
duymak istemiyorum hiç
endekslenmiş duygular esaret istiyor özgür ruhumdan
çöreklenmiş üzerime kapkara bir gölge gibi
daha çok açmalıydı leylaklar
tırtıllarım uçmalıydı hem,
ve sırf bu yüzden bir gün
kovulacaksın