Mavi » Yazarlar » Murat Seven »  Ölü zaman gezginleri

Ölü zaman gezginleri

Ölü zaman gezginleri

Çok şehir gezdim öğretmenlik yaşamımda… Gece otobüslerinin iniltili sesini çok dinledim… En koyu arabeskinden tutun da aşkı kendisi gibi hızlı hızlı tüketen pop şarkılarının çoğunu orada öğrendim. Kolonyanın mide bulandırıcı kokusunu da. Karanlıkta şehirler, uykulu kasabalar geçip gitti gözlerimin önünden. Bozkırları, ormanları… nehirleri, gölleri gördükçe hayaller kurdum yollarca ve yıllarca. Bükümlü dağ yollarında kayalara çarpan denizin kimi vahşi, kimi dalgın sesini dinledim. Oteller hep ''bakımsız yalnızlığım'' oldu benim. Yırtık, kirli çarşafların üzerine sırt üstü uzanıp isli tavanda örümcek ağlarına takılmış böceklerin titreşen ölümünü izledim. Evler değiştirdim hep. Hep '' yerleşik yabancı'' kaldım ama. Bazen o dizeyi fısıldadığım anlar da oldu. ''Kiracıyım bir acıya''. Ne çok öğrenci tanıdım penceresi yarıya kadar siyaha boyanmış sınıflarda… Birlikte mezarlığa bakan bir okulun kapısında kökleri su içtikçe büyüyen Okaliptüs'ün yeşil yaprakları olduk. Onlardan çok şey öğrendim. Zenginleştim. Türkülerine girdim, bazen neşeyle bazen acıyla… Hepsini çok sevdim. Hatırlamak sözcüğünü sildim sözlüğümden, çünkü hiç unutmadım. Ölü zaman diyor bazıları geçmiş için. Dönüp bakmaya değmez. Oysa dirilir ölü dediğin o zamanlar. Sevinciyle, hüznüyle; pişmanlıklarıyla keşkeleriyle gelip şimdiyi zorlar.

Ne diyeyim daha başka; ben Hasan Ali Toptaş'ın dediği ''Ölü Zaman Gezginleri''nden biriyim.

“Kendi yaşamının da, sürekli çalınan bir şarkı olduğunu düşündü birden. Eviyle işi arasında uzanan yol vardı kafasında. Aynı evlerle kuşatılmış, aynı insanların gelip geçtiği, aynı seslerin dolup taştığı tatsız bir yol…. Kim bilir belki de aynı yolu yürümekten ayakları, aynı renkleri görmekten gözleri, aynı sesleri duymaktan kulakları ne kadar tez körelmişti. On üç yıldır? Aynı, aynı, aynı….”

Yazar Hakkında

Murat Seven

Murat Seven