Mavi » Yazarlar » Yusuf Darıyerli »  Hıdrellez

Hıdrellez

Hıdrellez

HIDRELLEZ
Zamanın ötesinden günümüze ulaşan, her yıl 6 Mayıs’ta kutlanan Hıdrellez, kış mevsiminin bitip doğanın canlandığı, sıcak ve bereketli yaz günlerinin umutla karşılandığı mevsimlik bir bayramdır… Ortodokslar “Aya Yorgi”, Katolikler “St.Georges”günü olarak aynı niyetlerle kutlamaktadırlar Hıdrellezi. Roman toplumu arasındaki adı “Kakava”dır;  Balkanlarda “Ederlez/Ederlezi”, Kırım Türklerinde “Tepreş”dir.

Başlangıcının çok eski olduğu düşünülür, Orta Asya’da, İran, Anadolu, Mezopotamya ve Doğu Akdeniz’de, Balkanlarda yaşatıldığı gözlenir. İslamiyet’le birlikte“Hızır Günü” olarak adlandırılan Hıdrellez, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür. Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu kişidir; baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür…

Günümüzde Roman toplumu arasında (başta Kırklareli ve Edirne olmak üzere) kutlanan Kakava şenliklerinin 6 bin yıllık bir geleneği vardır. Çingene mitolojisine göre eski Mısır’da tanrı-kral Firavun döneminde zulme uğrayan Kopt halkı (Kiptiler) Mısır’dan mucizevi biçimde kaçarlar. Kaçarken peşlerine düşen Firavun ordusu kaçanların bir kısmıyla birlikte sularda boğulurlar. Kalanlar ise bir liderin çıkıp kendilerini kurtaracağına inanmaktadırlar. Bu kurtarıcı ölümsüzdür. Kurtarma olayının meydana geldiği gün olarak kabul edilen 6 Mayıs’ta Çingeneler mucizevi günün anısına suya girerler. Eğlenceler düzenlenir, yemekler yenilir, ateşler yakılır, üzerinden atlanır. Sabah çok erken saatte su kenarına gidilip akarsuda el yüz yıkanır, suya girilir…. Bütün bu ritüeller Hindu inancı ile de benzerlikler taşır ki, Romanların Hindistan’dan hareketle yayıldıkları bilinir.

Bütün bu kuru bilgiler, aşağıdaki, 5 Mayıs 2001 tarihinde Edirne’de çektiğim  fotoğrafla bağlantılı… O gün, Hıdrellez şenliği için Romanlar ve meraklı kalabalık, kutlamaların yoğunlaştığı Tunca nehri kıyısındaki Sarayiçi’nde toplanmıştı. Sarayiçi aynı zamanda Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin de yapıldığı eski saray alanıdır. Akşama doğru büyük bir ateş yakıldı, üstünden atlamaya cesaret edenler oldu… Çayırda roman müzisyenler çalıyor, çoluk-çocuk coşkulu müzik eşliğinde dans ediyordu…
Ertesi sabah (6 Mayıs), daha gün doğmadan Tunca kıyısındaydım. Gelinlik giyinmiş kızlar; ellerinde ağaç dalları, çiçekler taşıyan romanlar şarkılar eşliğinde nehir kıyısına indiler. Ama o sabah yağmur öylesine çok yağdı ki, ritüelin tamamlanamadan erken bitmesine neden oldu… Aynı ritüeli ve mistik atmosferi Emir Kusturica’nın, 1989 yılında çevirdiği “Çingeneler Zamanı” adlı unutulmaz filminde görmeniz mümkün. Filme ulaşamasanız bile İnternet-YouTube’da “Ederlezi” için arama yapın, “Ederlezi: Time of the Gypsies - Goran Bregovic, Emir Kusturica” etiketli videoyu izleyin… Goran Bregoviç’in müziği ve Kusturica’nın harika filminden görüntüler baharınıza can katsın…

Yazar Hakkında

Yusuf Darıyerli

Yusuf Darıyerli