Mavi » Yazarlar » Murat Seven »  Dışarıdaki kötülük

Dışarıdaki kötülük

Dışarıdaki kötülük

Sadece poşet mi? Bence her şey naylon. Kar uğruna doğayı yok eden, insanı,''mal canın yongasıdır''masumiyetinden öte mala tapınır hale getirip, içinde hep bir şey eksik duygusunu büyüte büyüte doyumsuzluğa sürükleyen, yoksula vahşi, varsıla yahşi kapitalist zihniyetin, çevreye duyarlığı anlatan sözleri; insanların tükenmez bir iştahla doldurduğu şişkin poşetlerin 25 kuruş olmasına gösterdiği tepki... Bana göre hepsi naylon.

Turgut Uyar her ne kadar,

''Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta

Her şey naylondandı o kadar'' dese de elimde değil, dünyanın bu hali korkutuyor beni. Ne yapmalı bilmem ki...Geyikli Gece'ye* mi gitmeli..

*Turgut Uyar'ın şiiri

 

Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta

Herşey naylondandı o kadar

Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı

Ama geyikli geceyi bulmadan önce

Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.

 

Geyikli geceyi hep bilmelisiniz

Yeşil ve yabani uzak ormanlarda

Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan

Hepimizi vakitten kurtaracak

 

Bir yandan toprağı sürdük

Bir yandan kaybolduk

Gladyatörlerden ve dişlilerden

Ve büyük şehirlerden

Gizleyerek yahut dövüşerek

Geyikli geceyi kurtardık

 

Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı

Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk

Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza

Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları

Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk

Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz

Bilir bilmez geyikli gece yüzünden

 

'Geyikli gecenin arkası ağaç

Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü

Çatal boynuzla

..........

 

Bu sabah, yine kulak zarımı yırtan korna sesleriyle uyandım. Kalkıp pencereden trafiğin kördüğüm olduğu kavşağa baktım. Arabaların kapıları açık, insanlar, birbirlerine girmişler. Ellerinde böylesi durumlara karşı hazır bulundurdukları sopalar, dillerindeyse küfürlerin en galizi. Araya aklı selim bazı kimseler girmese, kesin birbirlerini parçalayacaklar. Ters yola gireni, kaldırımlara park edeni, kuralsızlığını gürültüyle örtmeye çalışanı, hepsi, adına haklı olmak dedikleri bir kötülüğün detone şarkısını söylüyor. Duymamalıyım, görmemeliyim bütün bu olan biteni.Evet evet.. Kavşağa bakan bu pencereyi bir daha açmamak üzere kapatmalıyım.

Televizyonu açıyorum o başka bir pencere… Dünyanın her yerinde akan kan odama doluyor sanki. Politikanın o acımasız ve düşmanlıkları körükleyen keskin diliyle birlikte. Bir genç, kopya çekmesine göz yummayan hocasını öldürmüş vahşice. İnanılır gibi değil. Başka bir yerde bir adam karısını bıçaklamış  güpegündüz, kalabalıkta herkesin gözü önünde. Ya kedileri, köpekleri acımasızca öldüren manyaklara ne demeli? En iyisi televizyonu da kapatmak, bir daha açmamak üzere.

Sosyal medyanın penceresini de kapamam gerek. Deprem durduran sözde din adamlarını duymamak, Suriyeli fobisi taşıyan iletileri, daha başka nice nice kötülükleri görmemek için.

Ne kadar azaldı son yıllarda pencerelerimizden odalarımıza giren gün ışığı. Kötülükler, güvensizlikler, ilgisizlikler kararttı onu. O halde pencereler gereksiz. Kapanmalı bir bir. Çünkü Kürşat Başar'ın dediği gibi.''Dışarıda Kötülük Vardı''

Tüm bunları bir sıkıntıyla söylerken, Bertolt Brecht'in bunca kötülük karşısında (İnsanın pencerelerini kapatıp) sorumluluktan kaçamayacağına dair dizeleri düşmüyor değil aklıma… Kötülüklerle kuşatılmışken insan, nereye saklasa, nelere sarsa kendini, temiz kalabilir mi?

Çokları düzen düşkünüdür. Yemekten önce

Masaya örtü sererler, varsa örtüleri:

Ya da kırıntıları tabağa sıyırırlar elleriyle,

Değilse çok yorgun elleri; ama sofraları, evleri

Öyle bir dünyadaki, battıkça batar çamura.

Ah, mutlaka temiz olacak dolapları; ama kentin

Dış mahallelerinde fabrikalar, kemik tozu atölyeleri

Fazla kazanç peşinde koşan kanlı dolaplar! Ah, neye yarar

Batmışken batağa çenelere kadar,

Temiz tutmak parmak tırnaklarını.

Bir bumerang gibidir kötülük. Ne kadar uzağa fırlatsan da döner bulur seni.

 

 

Yazar Hakkında

Murat Seven

Murat Seven