Mavi » Yazarlar » Mehmet Şimşek »  Düzceli Nahide o şarkıda yaşıyor

Düzceli Nahide o şarkıda yaşıyor

Düzceli Nahide o şarkıda yaşıyor

Duman ışığı saklayamaz,

Acılar sürekli olamaz,

Kör bir kuş bile ümitsiz yaşayamaz..

                                      Seslendiren: Ersan Erdura

Düzceli Nahide o şarkıda yaşıyor

Bir şeyi hesapsız, pazarlıksız samimi olarak istersen olur derler.

Gerçekten de öyle…

1980 yılının kışında Düzce’nin İstanbul Caddesi’nde Tutkun Mobilya’nın hemen karşısında bulunan gazete bayiinin rafında o dergi gözüme çarpmıştı da hemen satın almıştım.

Hey Dergisi’nin 24 Mart 1980 tarihli sayısı.

Derginin kapağında “Ersan Erdura Düzce’de neden ağladı?” başlığı dikkatimi çekmişti.

Bir solukta okuduğumu hatırlıyorum.

Nereye koydum, nereye sakladım bilemiyorum.

Bir türlü bulamadım. Tam ümidimi kesmiştim ki, sosyal medyada Gökhan Kılıçarslan Bey’in o paylaşımı karşımı çıkmaz mı? Çocuklar gibi sevindim.

Bu yazıda Dekovil’in konuğu Gökhan Bey olacak.

Kılıçdarslan’ın yazısını bir parça redakte ederek köşemde misafir ediyorum.

Şimdi gelin, bundan 41 yıl öncesinin Düzce’sine gidelim ve vefa, sevgi, dostluk adına neler olmuş bir görelim…

 

“KIZ KARDEŞİM SİZİ GÖRMEK İSTİYOR”

Ersan Erdura, 10 Ekim 1978 tarihinde Düzce'de Martı Sineması 'nda bir konser verir. Konserde Naciye Saracoğlu adlı genç bir kız sahneye yaklaşır ve Ersan Erdura'ya bir kâğıt uzatır.

Kâğıtta şunlar yazar:

"Büyük bir ameliyat geçiren kızkardeşim için acıların sürekli olmadığını söyler misiniz?"

Erdura yazıyı okuyunca içi sızlar ve şarkısını söyler. Ardından sahnede "Bu şarkıyı Nahide ve Naciye Saraçoğlu kardeşlere armağan ediyorum.  Acılar sürekli olamaz..."der... Salonda bir alkış tufanı kopar… Kulise daha sonra hasta olan Nahide 'nin ablası Naciye gelir ve teşekkür eder. “Kızkardeşim çok hasta, buraya gelemiyor. Sizinle tanışmak istiyor. Lütfen aşağı benimle gelir misiniz?” diye ricada bulunur.Konser sonrasında Ersan Bey  eşi Leyla Hanım ile birlikte aşağı iner ve orada Nahide'yikendilerini beklerken bulur. Genç kızın bir bacağı yoktur....Bir süre önce ameliyatla alınmıştır...Kanser hastası olan 14 yaşındaki Nahide, öyle mutludur ki... Saygısından ve sevgisinden ellerinin desteği ile ayağa kalkar.Erdurabu manzara karşında öyle üzülür ve etkilenir ki...Bu hasta ve saygılı ve sevgi dolu genç hayranına adresini verir.  Aynı şekilde Nahide 'nin yani Saraçoğlu ailesinin de adresini alır. Genç kıza imzalı bir resmini de vermeyi ihmal etmez.Nahide, Ersan Erdura 'ya “Acılar sürekli olamaz” şarkısının kendisine cesaret ve yaşam gücü verdiğini söyler. Bir bacağı olmamasına rağmen hayat dolu ve neşelidir Nahide...

“DÜZCE’DEN GELEN ACI HABER”

Ardından İstanbul 'a dönerler. Ama aklı ve kalbi bu küçük kızda kalmıştır Ersan Erdura 'nın. Aralık ayında Nahide 'nin durumu ağırlaşır. Ablası Naciye, Ersan Erdura 'ya kardeşinin iyi olmadığını bildirir yazdığı mektupta...  Kardeşinin Ersan Erdura 'yıson bir kez görmek istediğinden bahseder. Ersan Erdura, o sıralar iş yoğunluğu yüzünden bir türlü Düzce’ye gitme fırsatını bulamaz.

Ardından birkaç gün sonra bir mektup daha gelir.  Hasta olan Nahide'nin ablası Naciye' den...

"Kardeşim kemik kanserinden öldü " diye yazılıdır bu acı dolu mektupta...

12 Aralık 1978 tarihinde vefat etmiştir Nahide...

Mektubu okuyan Ersan Erdura ve eşi Leyla Hanım öyle üzülürler ki, bu acının tarifi yoktur...

Hemen Düzce 'ye giderler. Ailesine başsağlığı ziyaretinde bulunurlar  ve ardından 14 yaşında hayatını kemik kanserinden kaybeden Nahide Saracoğlu 'nun mezarını ziyaret ederler.

Vefa öyle bir bağ ki asla kopmaz ve yok olmaz. O günden sonra Ersan Erdura, defalarca Düzce 'ye gider. Aileyi ziyaret eder ardından Nahide’nin kabri başına gider. Duasını eder ve arabası ile geri döner. Bunu bazen hergün bazen de gün aşırı yapar... Bu dünyadan göçüp giden bir meleğin, onu çok seven kardeşinin mezarını sık sık ziyaret eder...

Nahide 'nin bir vasiyeti vardır. “Mezar taşıma şöyle yazın ne olur!” der son günlerinde:

"Bugün vadem yetti...Erişti emr-i Rabbani...Teslim ettim Hakka emanet verilen canı… Ecel okuna düştüm, kurtulmaya yok çare....Kısmeti böyle yapmış Takdir-i Süphani..

ACILAR SÜREKLİ OLAMAZ...."

DOĞUM: 28.01.1964

ÖLÜM: 12.12.1978...”

NAHİDE’NİN GÜNLÜĞÜ’NDEN

Erdura bu hazin öyküyü Hey Dergisi’nden Haluk Aktar 'a uzun uzun anlatır.  Aktar çok duygulanmıştır. Düzce’ye gitmek, Saraçoğlu ailesi ile tanışmak istediğini söyler ve “Nahide’nin mezarına gidip dua edelim” der.  Ersan Erdura’nın arabası ile 3 saat süren bir yolculuğun ardından Düzce’dedirler. Saraçoğlu ailesi onları sevgi ve hürmet ile karşılar.  Uzun uzun Nahide’den bahsedilir. Onu anarlar.

Ve onları derinden etkileyen bir olay daha yaşanır.. Ablası misafirleri Nahide’nin odasına davet eder. Oda Nahide’nin bıraktığı gibidir. Adeta bir müzeyi andırır. Her şey yerli yerinde ve titizlikle korunmuştur. Duvarda Ersan Erdura ve Hey Dergisi’nin posteri vardır.  Duvarların hemen her yerinde küpürlerden kesilmiş Ersan Erdura fotoğrafları vardır.  Bir köşede “ACILAR SÜREKLİ OLAMAZ”ın sözleri yazılıdır.

Ablasının izniyle Nahide’nin günlük tuttuğu defter açılır.  Sayfalardan birinde Nahide, Düzce konserinde Ersan Erdura’nın kendisine sahneden ilettiği notu da yazmıştır. O gün çok mutlu olmuştur Nahide. Hem şarkısını canlı dinlemiş hem de çok sevdiği Ersan Erdura ile tanışmıştır.

Artık vedalaşma vaktidir. Saraçoğlu ailesi o gün Ersan Erdura ve muhabir Haluk Aktar’ı yolcu eder.  Aktar İstanbul’a döner dönmez bu hazin öyküyü kaleme alır.  Bu haber dönemin Hey Dergisi’nin kapağına taşınır.

TEŞEKKÜRLER ERSAN ERDURA

Nahide , o şarkıda yaşıyor!

Bunu artık siz de biliyorsunuz...

Teşekkürker Ersan Erdura... Vefalı kalbin ve bu şarkıyı sesin ile ölümsüz yaptığın için…

Teşekkürler Özdemir Kaptan, bu güzel şarkı sözü için...

Teşekkürler SelmiAndak, bu eşsiz beste için ...

Ve sonsuz huzurda ol güzel Nahide...

Seni andık biz bugün ....Dualar senin için ...

***

Önümüzdeki günlerde (15 Mayıs) yeni yaşına girecek olan Ersan Erdura’ya sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir ömür diliyorum. (M.Ş)

Yazar Hakkında

Mehmet Şimşek

Mehmet Şimşek