Mavi » Yazarlar » İpek Halvurt »  Nasıl okumalı

Nasıl okumalı

Nasıl okumalı

Değerli Mavi Dergisi okuyucuları; “Bir Fotoğrafı Anlamak” kitabı, John Berger’in yaşamın fark edilmeyen detaylarını fark edilebilir kılan tarzını anlamamızı sağlayan, fotoğrafın, üretim aşamasından önce hangi unsurlarla etkileşim haline girdiğini, deneyimlerin zihinde nasıl resmedildikten sonra “FOTOĞRAF” olarak sunulduğunu çok detaylı bir şekilde anlatan referans nitelikte bir çalışma.

“Bir Fotoğrafı Anlamak”, John Berger’in 1967 ve 2007 arası fotoğraf ve fotoğrafçılarla ilgili olarak kalem aldığı yazılarından derlenen çok değerli bir çalışma. Fotoğrafçılık konusunu, estetik, teknik olduğu kadar, sanatsal, edebi yönleriyle de ele alan yazıları yanında, fotoğrafa dair vardığı politik çıkarımlarda  kitabına damgasına vuruyor.

Kitabı hazırlayan GeoffDyer’in sunuş yazısında açıkladığı gibi, fotoğraf, Berger için, özel bir ilgi alanıdır, bir başka değişle onun uzmanlık alanı değildir. Berger’ın resim hakkındaki yazıları,ressam yetkinliğiyle yazılmışken, fotoğraf hakkındaki yazıları ise çoğu zaman fotoğraf kompozisyonunun nasıl yaratıldığına ve bunu çevreleyen sosyo-kültürel-politik unsurlarına yoğunlaşmaktadır.Aynı durum fotoğraf yorumları yazan Susan Sontag ve Roland Barthesiçin de geçerlidir. Birbirlerinden etkilenen ve düşünsel olarak birbirilerini sürekli besleyen bu üç ismin ortak etkilendikleri isim ise Walter Benjamin’dir. Bu üç isim, fotoğrafa bu mecranın küratörleri, eleştirmenleri veya tarihçilerinin otoritesiyle değil de denemeci, yazar olarak yaklaşıyorlardı. Bu kitabı okurken bu ayrımın gözetilmesi gerekmektedir. Kitabın sunuş bölümünde Dyer, bu isimlere ve aralarındaki ilişkilere de değinerek, Berger hakkında çok kaliteli bir metin sunuyor.Birçok fotoğrafçı ve izleyici için fotoğraf, bir anlatma aracından çok bir anlama aracıdır. Berger, Sontag ve Barthes bu gerçeğin altını çizen en önemli yazarlarından başında geliyor. Dolayısıyla Berger’in bu kitabını da bu gözle okumanızı öneriyorum.

Bir yazarı anlamak için ilk başta hayatının, eserlerinin, röportajları ile arkadaşları veya o yazarı anlama konusunda uzmanlaşmış bir yazar tarafından kaleme alınan biyografi, armağan ve seçkilerinden oluşan kitapları okumanın gerekli olduğunu düşünenlerdenim.

Kitap ismini Berger’in 1968’de yayınlanan yazısından alıyor. Kitabın içinde yer alan yazıların bazıları daha önce yayınlanan aynı yayınevinden çıkan (Metis Yayıncılık) “O Ana Adanmış” isimli kitabında da yer almakta.

Kitabı okuyan bazı okuyucular, Berger’in bu kitapta yer alan yazılarının, çok girift, yoğun, çok yönlü olduğunu bu yüzden kitaptan faydalanmak için; dikkatli ve zaman ayırarak okunması gerektiğini belirtseler de bana dili gayet sade-açık ve berrak geldi. Berger’in yazılarını daha rahat okuyabilmek için ve bu kitaptan daha iyi yararlanmak için Berger’in tarzını, bakış açısını ve eleştirilerini anlatan, “O Ana Adanmış” kitabı, Berger’in kaleme aldığı “Görme Biçimleri, “Hayvana Bakmak”, “Görünümler ve Öyküler” ”Potreler”,“A Seventh Man” (Almanya’ya Türklerin göçünü anlatan, belgesel niteliğinde yazılmış, güzel fotoğraflarla süslenmiş az sayfalı ama öz bir kitap)vb.isimli kitaplarının okunması gerektiğini, Berger’in dost olduğu Susan Sontag,RolandBarthes vb.eleştirmenler yanında,  Berger’e yakınlığı ile bilinen Sebastião Salgado, Henri Cartier Bressonvb. fotoğrafçı arkadaşlarının ve kitapta kullanılan fotoğrafları çeken ve Berger’in referans olarak kullandığı özellikle W.Eugene Smith, AndreKestesz, MarketaLuskacova isimli fotoğrafçıların tanınması gerektiğini düşünüyorum.

YAZILARDAN KISA KISA

Bu çok değerli çalışmanın en çok etkilendiğim yazıları arasında Susan Sontag’aadadığı “Fotoğrafın Kullanımları” yazısı yer alıyor. Bu yazısında Berger,fotoğraf-tanrı benzetmesinden yola çıkarak, “Fotoğrafçı dünyanın geri kalan kesimine haber ileten biri değil, fotoğraflanan insanların kayıt tutucusu olmalıdır.” açıklamasıyla başka bir kurama yelken açıyor.

Bu kitapta etkilendiğim diğer yazı ise; Vietnam savaşı sırasında yazılmış 1972 tarihli bir yazı. Yazının başlığı: “Istırabın Fotoğrafları”Bu yazıyı okurken Susan Sontag’ınüst düzeyde felsefik ve bilimsel yaklaşım sunan, “Bir Başkasının Acısına Bakmak”isimli eserinden yararlanmanızı öneririm. Fotoğraflanan vahşetin, vahşeti yeniden üretmekten başka bir işe yarayıp yaramadığı ve etik olarak bu tür fotoğraflara verilecek tepkinin ne olması gerektiği sorgulanıyor. Berger bu noktada, tanık olunan ıstırabın, vahşetle yüzleşmenin daha acil bir yüzleşmeyi gözden kaçırmamıza neden olabileceğini ve bakmak/görmekten sonraki adımın “politik özgürlükten yoksun oluşumuzla” yüzleşmek olduğunu söylüyor. Fotoğrafın bu farkındalığı yaratmada önemli bir işlev sağladığını detaylı olarak anlatıyor. Berger, fotoğrafın hakiki içeriğinin görünmezliğini, doğası gereği görünmeyene işaret ettiğini, hakikate dair bütünsel bir görüşü inşa etmenin aracı olduğunu vurguluyor.

Kitabın beni diğer etkilen yazısı ise 1967 yılında yazılan öldürülen Che fotoğrafı ile ilgili olanı. Berger, Che’nin cesedinden onu fotoğraflayanların korktuklarını söylüyor. Berger,Che’ninbu fotoğrafının çarmıha gerilen ölü İsa’yı anımsatmasının, Batının suçlu ölüleri sergilemek için kullandığı klasik ikonografi olduğunu belirttikten sonra, bu benzerliğin suçlu ölüleri sergilemenin pek de fazla yolu olmamasından kaynaklandığı açıklanıyor. Berger,Che’nin fotoğrafının amacının yine İsa resimlerinde olduğu gibi ölüyle ders vermek olduğuna işaret ediyor.

            Kitapta yer alan diğer yazılarında ise;  fotoğraf sanat mıdır değil midir sorusunun cevabını dolaylı olarak bulabileceksiniz (Özellikle Görünümlerin Bilmecesi isimli yazısını okumanızı öneriyorum)

FOTOĞRAFI

ANLAMAK DEĞERLİ MİDİR?

            Peki değerli arkadaşlarım size göre fotoğrafı anlamak ne anlama geliyor? Fotoğrafçının kadrajına alarak çerçevelediği yaşam parçasında gördüklerimiz mi, kadrajın içindekilere bakarak dışını da görebilmek mi, bir fotoğrafı anlamak için o fotoğrafa bakmak yeterli mi? Fotoğrafçı için anlama süreci neleri içeriyor? Bir fotoğrafı anlamak bu kadar önemli mi?Fotoğrafı anlamak değerli mi?Fotoğrafı anlamanın faydası nedir? “Bir Fotoğrafı Anlamak” isimli makalesinde şöyle diyor Berger: “Aslında her fotoğraf hakikate ilişkin bütünsel bir görüşü deneme, onaylama ve inşa etme aracıdır.”

Kitabın kapağındaki fotoğraf, W. Eugene Smith’in“Cennet Bahçesine Yürüyüş” adlı çalışması. Bu kapak fotoğrafında, karanlık bir orman mı yoksa bahçe mi olduğunu bilmediğiniz belirsiz bir ışığa doğru yürüyen el ele tutuşmuş iki çocuk var. Fotoğrafın adı sizi yönlendirse gösterilen çocuklar başka çocukları, bu başka çocuklar da bir çok çocuğun kayboluşunu ve yokluğunu anımsattığı gibi, başka şeylere de işaret etmez mi? Bu anımsatma bazen umudu, bazen umutsuzluğu içermez mi? Berger şöyle diyor:” Anımsanan şey bir çizginin sonundaki noktaya benzemez. Sayısız yaklaşım ya da uyarıcı, anımsanan şeye doğru yönelerek onun üstünde toplanır… başka deyişle bunlar çok çeşitli yaklaşımları belirlemeli ve açık bırakmalıdır. Fotoğrafın çevresinde, ışınımlı bir dizge oluşturmalıdır ki o fotoğraf aynı anda hem kişisel, hem siyasal hem ekonomik, hem dramatik, hem güncel, hem de tarihsel açıdan görülebilsin.”Bu noktada pek çok soru demeti çınlıyor zihnimde: John Berger’in sorduğu gibi, bir fotoğrafa herkes aynı şekilde mi bakar? Bir tek şeyin ya da olayın görüntüsü başka şeylerin ve olayların görüntüsünü de içinde barındırmaz mı? Bu süreç, kişi de başka bakışlara neden olur mu?

O halde fotoğrafta sunulan her görüntü farklı tarihlerin ve yerlerin size göre farklı anlamlarını taşımasına rağmen, tam olarak kendi içinde hep bir gizemi saklı tutar. İşte Berger’in bu tespiti bizi,yaşamın değil de fotoğrafın gerçeği konusuna doğrudan götürür. Berger;“fotoğrafın bir süreklilikten koparılmış bir süreksizlik olmasından ötürü her zaman bir belirsizlik yarattığını, hakiki içeriğinin görünmez olduğunu” söyler. Berger, “fotoğrafın görülmüş olanı kaydederken, daima ve doğası gereği, görünmeyene de işaret ettiğini ve sürekliliği olan bir bütünün içinden aldığı bir anı yalıttığını, korumaya alıp sunduğunu” yazar. Bir sonraki yazımda fotoğrafı anlamak, eleştirmek ve yorumlamanın hangi açılardan değerlidir sorularının cevabına, John Berger’in Fotoğrafı Anlamak” kitabı eşliğinde, fotoğraf-edebiyat ilişkisine de bir parça girerek yanıt arayacağım. Bu eser aynı zamanda şu soruya yanıt aramamızı salık veriyor? İyi fotoğraf hangi fotoğraftır?

Sevgilerimle….

Yazar Hakkında

İpek Halvurt

İpek Halvurt