Mavi » Yazarlar » Özcan Yetgin »  Sihir Cumhuriyeti

Sihir Cumhuriyeti

Sihir Cumhuriyeti

Şimdi biz seninle kavuşamayan bir çift gibiyiz,

Sen dolar'sın ben lira.

İşte ben buna sihir diyorum.

Siz de sihirleyebilirsiniz, sihir yapmak çok kolay.

Örneğin bana 4 adet bir lira getirin,

ben onu 1 dolara dönüştüreyim.

Örneğin bana yabancı bir şarkı getirin,

Ben onu yerli şarkıya dönüştüreyim.

Örneğin bana yabancı bir kitap getirin,

Beni onu yerli kitaba dönüştüreyim.

Örneğin bana yabancı bir film getirin,

Ben onu yerli filme dönüştüreyim.

Çalmak demiyorum, sihir diyorum. Çünkü çalmanın bir sınırı olmalı. Sihir yapmak, fizik kanunlarından görüntü çalmaktır. Mesela bir ilk yapmak istiyorum, vergiden vergi almak. Şöyle düşünün, birisine bir ürünü verirken onun satacağı her ürüne ve sattığı her kişiden ayrı bir kâr payı daha alacaksınız. Yani kârdan bir kâr payı daha alacaksınız. Nasıl sistem, sizce bu sistem tutar mı? İnsanlar bu durumu bile bile benden ürün alırlar mı? Neydi o geçenlerdeki çiftlik bank sihri? Muhtemelen O da sihir yapmıştır, çünkü sihrin temel kuramı güvenmektir. Zamanında kaçırdığımız keçileri çiftlik banka yollasaydık güzel paralar kazanırdık. Çünkü bu ülkede keçileri kaçırmamak imkânsız. Ekmeğinden tut, benzinine, altınına, elektiriğine, suyuna, tefesine, tüfesine ve bunları karşılamayan asgari ücretine kadar her şey de ayrı bir vergi var. Alım gücü ne zaman yükselişe geçse satın alma gücü sihire kapılıyor. Burada yitip giden şey ise, ömür ve beden gücü. Ömüre çare yok, lakin bedene geçici tadilat yapmak için, her tadilata ayrı bir ücret daha ödemek gerekiyor. Bu da sihir reformu. Kaçan keçilerimi arıyorum bu aralar, acaba onlar da mı Uruguay'a gitti, sihir vizesi orayı da kapsıyor mu? Bir de son zamanlar yeni sihirler yapmayı da öğrendim, çöp konteynerlerinin önlerine insanlar koyuyorum. İyi ya da kötü birer motosiklet ya da üç tekerlekli arabalar ile pvc ve kağıt topluyorlar. Tabii ki de bunun ülkenin fakirleşmesi ile yakından uzaktan hiçbir alakası yok. Bu da olsa olsa büyüyen sihir ekonomisidir. İnsanlarımız çok fedakar, çalıştığı iş yerinden arta kalan zamanları, kağıt ve benzeri çöpleri dönüşüme katkı olsun diye toplayarak değerlendiriyorlar. Bu Yüce Millet'in hakkı ödenmez, lakin hakları alınabilir. Sihire geri dönelim. Örneğin yaklaşık olarak on yıla tekabül eden bir suç işlediyseniz, onu bana getirin bir yıla dönüştüreyim. İnsani suçlar için sihir yapılmaz. Sadece ve sadece bir sapkın, bir hain ya da bir düşmana verilecek cezayı artırmak için sihir yapabilirim. Benim de sınırlarım var, başkasının sihrine de sınırına da giremem. Sihir yaptığım zamanlarda kimse yaptığım sihri görmüyor ve bu da aynı zamanda başka bir sihir oluyor. Örneğin siz bu yazılanları okuyacak ve sihir olduğunu düşünüp sonrasında hayatınıza ilave ve ek yapmadan yazdıklarımı hatırlamayacaksınız bile. Bu da sihir konusunda uzman olduğumu gösteriyor ve yine sadece sihirbazlar yapılan sihir hilelerini bilebilirler. Sihir Cumhuriyetinde yaşamak için, sihir hilelerini görebilmek için az da olsa sihirden anlamak gerekiyor. Çünkü sihir çok esrarengiz görünen bir şey. Görmediğimiz sürece sihre inanmaktan başka çıkar yolumuz kalmıyor. Asıl sihirbazlar, asgari ücretle yaşayan insanlar. Düşünsenize bir, aldıkları ücretle ne kadar da çok şey alabiliyorlar ve neredeyse sihrin sahipleri tarafından o verilen kıt sihrin çok olduğu bile düşünülüyor. Kısacası sihir tadında bir ülkede yaşıyoruz. Sihirbaz ne kadar sihir yaparsa yapsın hipnozdan kurtulup şiir tadında bir ülke olmak için şimdi yeniden başlama vakti. El ele verip daha güzel, daha yaşanılabilir bir Türkiye için hep birlikte olma vakti. Şen olun, siz olun. Bırakın sihirler sadece lunaparklarda olsun. Sihri hayatınıza eğlence katmak için kullanın. İyi Sihirler... 

Yazar Hakkında

Özcan Yetgin

Özcan Yetgin