Mavi, sayfa içeriklerini hazırlarken ‘çok zorlanıyor’; bu zorluk, dolu dolu gündemin, sayfaların arasından seçim yapmaktır. 32 sayfalık bir dergi için yazarlarımız çok büyük emek sarfediyorlar. 10 Kasım anmaları ile birlikte Cumhuriyet günleri için yazı kaleme alan Semih Korkmaz, onlarca kitap içinden yüzlerce sayfalık bir tarama çıkardı. Takip edenler bilecektir; Türkiye’nin en çok okunan yazarı Yılmaz Özdil’in yeni kitabı ‘Mustafa Kemal’ satış rekorlarını kırıyor. Korkmaz ile Yılmaz Özdil’in birçok anekdotu örtüşüyor. Bu bana ayrı bir keyif verdi. Röportaj ve araştırma dalında usta kalem Mehmet Şimşek’in Mavi’deki yazıları büyük bir heyecan ve keyifle okunuyor. Şimşek’in son yazısının mailden geliş saati 02.34... Bu emek ve duyarlılıktan ötürü büyük gurur duydum.  Sabri Özdemir ile Özcan Yetgin, farklı üslupları ile cümleleri oluştururken kelime cambazlığı yapıyorlar. Toplumsal ve sosyal mesajları çok etkileyici. Üstadımız Bülent Velioğlu’nun birikimiyle yazılarını ‘ders’ niteliğinde okuyoruz. Jan Berslen Devrim, Murat Seven, hayatın içinden öyküleri, yaşanmışlıkları öyle bir sunuyorlar ki; insana dair, aslında gözardı ettiğimiz gerçeklere pencere açıyorlar.  Yusuf Darıyerli hocamızın fotoğrafları sanki bizlerle konuşuyor gibi. Herbir fotoğraf aslında bir roman gibi... Bakarken, okursunuz.  Tuluhan Satı’yı face’den sıkı takip ediyorum. Moskova gezisinden çok etkilendim. Mavi tadında. Kendisinden rica ettim, beni kırmadı. Moskova metrosu üzerine gözlemlerini ve fotoğraflarını bizlerle paylaştı. Sayfalarımızda sıkça konuk yazarlarımız da yer alıyor. Önemli bir kısmı ‘alıntı’... Birçoğunu öyküleri nedeniyle, bazılarını güncel olaylara ilişkin yorumları nedeniyle Mavi sayfalarına katıyorum. Siz bunu, face’de yapılan ‘paylaşımlar’ şeklinde değerlendirebilirsiniz... Bilirsiniz, bilinmesini istersiniz... Paylaşılmasıyla etkisinin, mesajlarının yaygınlaşmasını ve belki de bu sayede toplumsal tepki oluşturulmasını arzu edersiniz. Ben de bu gayeyi güdüyorum.