20 günde üç kez değişti
Mavi HaberleriEmekli, emeklilik sisteminde gerekli değişikliklerin yapılmasını, 5510 sayılı Kanun ile geri alınan hakların yeniden iade edilip uygulanmasını istemektedir. Bunun yolu da örgütlü mücadeleden geçiyor
TÜİK'in 2023 yılı enflasyon oranını açıkladığı 3 Ocak tarihinden bu yana emeklilere ödenecek maaş zam oranlarını 3 kez değiştirmek zorunda kalan iktidarın bu tutumu dikkat çekici. Geçenlerde, 2023 tüketici enflasyonun vatandaşlarca önce yüzde 129,4 sonra da yüzde 96 hissedildiğini açıklamak zorunda kalan TÜİK, ne yazık ki 3 Ocak'ta bu oranı yüzde 64,77 olarak ilan etmiş daha sonra bu rakamlar esas alınarak emeklilerin ne kadar maaş zammı alacakları belirlenmişti. Bu sonuçlara göre 2024'ün ilk altı ayı için SSK ve Bağkur emeklileri yüzde 37,25 memur emeklileri ise yüzde 49,25 maaş zammı alacaklardı.
Bu rakamlar, memur emeklileri ile SSK ve Bağkur emeklileri arasında yüzde 12 civarındaki maaş zammı farkı adaletsizliğine neden oldu. Yüksek orandaki bu zam farkı, emeklilerin tepkilerini çekti. Diğer yandan en düşük emekli maaşı alan milyonlarca emekliye hangi oranda zam yapılacağının tartışılmasına devam edildi.
Aslında emeklilerin bugünkü maaşlarındaki fark adaletsizliği, 2006'da kabul edilen ve 2008'de yapılan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndaki düzenleme ile başlamıştır. O tarihten bu yana emekli aylıkları düşük oranda bağlanırken bu durum, emekli maaşları arasında büyük bir farkın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bunun yanında devlet, 2003 yılından bu yana emeklilere yaptığı ödemeden 11 kat daha fazla oranda prim toplayarak gelirini artırmıştır. Geçen yılki EYT düzenlemesinde emekli maaşları düşürülerek dengeleme yoluna gidilmişti ve bu sayede EYT'lilere yapılan ödemeler, devlete ciddi seviyede mali yük getirmemişti.
Bir toplum bireylerinin ekonomik ve sosyal haklarını eşitleme çabası olarak ifade edilen 'sosyal refah‘ payından ülkemiz emeklileri çok düşük oranda faydalanmaktadır. Bazı dönemlerde ise refah payı tamamen göz ardı edilebilmektedir. Memur emekli maaş artışlarında enflasyon farkının yanında toplu sözleşmeden gelen artışlar da hesaba katılırken, SSK ve Bağkur emeklilerin maaşları sadece enflasyon oranına göre artırılarak bir çeşit emekli ayrımcılığının yolu açılmıştır. Büyümeden ciddi oranda pay alamayan, aylıklarındaki güncelleme katsayısı, aylık bağlanma oranı ve aylık alt sınırı düşürülen, diğer yandan ‘ölümü gösterip sıtmaya razı edilmek istenen emeklinin' artık kendi sorunlarına sahip çıkma zamanı gelmiştir.
5510 sayılı yasa düzenlemesi ile emekli maaşları arasındaki büyük farkların oluşmasına neden olan iktidar, bununla yetinmeyip 2023 Mayıs seçimi öncesi de, ince bir taktikle emeklilerin oyunu alabilmek için en düşük emeklinin kök maaşına 2 bin liralık seyyanen zam yapıp geriye kalan ve 7 bin 500 liranın üzerinde maaş alan 7 milyon civarındaki emekliye zam yapmayarak emekliler arasındaki 'maaş ayrımcılığını' açık hale getirmiştir.
2023 Temmuz zam döneminde ise iktidar, çalışan memurların kök maaşlarına 8 bin 77 lira seyyanen zam yapıp, memur emeklilerine zam yapmayarak ikinci bir ayrımcı uygulamayı hayata geçirmiştir. Üçüncü maaş zam ayrımcılığı ise Cumhuriyet'in 100. yılı nedeniyle emeklilere bir kereye mahsus ödenecek 5 bin liralık ikramiyenin çalışmayan emekliye ödenip, çalışan emekliye ödenmemesinde ortaya çıktı. Yapılan bu adaletsizlik emekliler ve kamuoyunca tepkilere neden olunca, iktidar geri adım atarak çalışan emeklilere de 29 Aralık 2023'te 5'er bin lira ödeme yapmak zorunda kaldı. Bu son ikramiye olayında emekliler arasında gerçekleştirilmek istenen ayrımcı uygulama da boşa çıkartılmış oldu. Fakat çalışan memurlara seyyanen ödenen 8 bin 77 liralık ödemenin emeklilere ödenmemesi adaletsizliği hala devam ediyor.
TÜİK'in Ocak ayı başında açıklamış olduğu rakamlara göre emeklilerin alacağı maaş zam oranlarının değişmesi için TBMM'nin açılacağı 16 Ocak 2023 günü yapacağı düzenleme ve nihayetinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklanmış olan zam oranlarına ne kadar ekleme yapılacağı merak edildi. Ekonomistler ve konunun uzmanları zamlar konusunda tahmin yürütüp durdular.
Yılın ilk Kabine Toplantısı' nın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce zam oranı yüzde 37,5 olarak ilan edilen SSK ve Bağkur emekli aylıklarına ilave yüzde 5 daha artış yaptıklarını, ayrıca emekli aylıklarının alt sınırının da 7 bin 500 liradan 10 bin liraya yükseltildiğini" açıkladı. Ayrıca alınan diğer bir kararla 2024'ü "emekliler yılı" olarak ilan ettiklerini duyurdu. Yüksek oranda zam bekleyen ancak yüzde 5 lik ilave zam ile yüzde 42.6 zam alacak olan SSK ve Bağkur emeklileri başta olmak üzere bütün emekliler bu açıklamayla büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar.
Emekliler, emekli sendikaları ve muhalif siyasi partiler yapılan bu zam adaletsizliğine karşı ülke genelinde, farklı platformlarda basın açıklamaları ile tepkilerini dile getirdiler. Muhalif yazılı basın ve bazı ulusal televizyon kanalları, açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilen emeklilerin mevcut durumunu gündemde tuttular.
Emekliler, yoksulluk sınırının 47 bin lira, açlık sınırının 14 bin 431 lira olarak açıklandığı (Türk-İş verileri) bugünlerde, iktidarın emeklilerin gözlerinin içine baka baka açlık sınırının altında maaş belirlediğini ve bu rakamlarla övündüğünü söylerken, bu zam oranlarını 'kabul etmeyeceklerini' belirttiler.
Söz konusu maaş artışlarına tepki gösteren Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen ise Anka Ajansı' na şu açıklamayı yaptı." Dağ yine fare doğurdu. Emeklilerin beklentileri boşa çıktı. En son yapılan yüzde 5'lik artışın hiç bir soruna çözüm getirmeyeceği de açıktır. Emekliler olarak beklentilerimiz boşa çıkmıştır. 2024 yıl güya emekliler yılı olacaktır; bu mudur emekliler yılı? En düşük emekli maaşı 10 bin lira olmuş. 10 bin lira ile geçim olabilir mi? En düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 58,52'si kadardır. Böyle bir rezalet olabilir mi? Bütün emekliler olarak bu durumu reddediyoruz ve bu duruma karşı demokratik direnme hakkımızı kullanacağız. Talebimiz çok açıktır, en düşük emekli maaşı, işe yeni girmiş en düşük memur maaşına eşitlenerek aylık bağlanma oranları düzeltilmelidir. Yapılandırma bunun üzerine yapılmalıdır." Ergen bir açıklamasında ise "emekliler olarak bunun hesabını 31 Mart ' ta soracağız" demişti.
DİSK Emekli -Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "2024'ü emekliler yılı ilan ediyoruz" sözlerine ilişkin, “Bu olay espriyi de geçti, aklımızla dalga geçmeye başladılar. Bunun hesabı yakında seçim de var orada emekliler gerekeni yapacaktır. Emekliler, açlıkla, sefalette baş başa bırakıldı.2024 yılı emekliler yılı değil, artık sefalet yılı olarak önümüzde duruyor." dedi. Yavuz devamla, en düşük emekli aylığının asgari ücrete endekslenmesi ve ücretler arasındaki dengesizliğin giderilmesi için intibak yasasının çıkarılması taleplerinin olduğunu açıkladı. Yüzde 5'lik ilave artıştan sonra CHP, DEM ve TİP gibi siyasi partilerin yöneticileri tepkilerini yaptıkları basın açıklamaları ve düzenledikleri toplantılarda dile getirdiler. İlginçtir 23 Ocak 2023 günü TBMM'de emeklilerin sorunları ve maaş zamlarını incelemek amacıyla CHP tarafından verilen meclis araştırma önergesi AKP ve MHP'nin oyları ile reddedildi.
SSK ve Bağkur emeklilerinin maaş zam oranlarının yüzde 42,6'ya çıkarılmasının ardından iktidar, gelen tepkiler üzerine yaklaşan seçimleri ve yaptırmış olduğu kamuoyu araştırması sonuçlarını dikkate alarak hızlı bir U dönüşü yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan 2023 günü TRT haber canlı yayınında SSK ve Bağkur emeklilerinin maaş zamlarını yüzde 49.25'e yükselttiklerini açıkladı. Bir gün sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP Ankara ilçe Adayları Tanıtım Toplantısı’nda "Meclisimizin de onayını aldıktan sonra SSK ve Bağkur emeklilerimizin aylıklarında Ocak 2024 itibarıyla 6 aylık oranını yüzde 49,25 olarak uygulayacağız "dedi. Yüzde 49,25'lik artışa rağmen kök maaşı 6 bin 700 liranın altında kalan emeklilerin maaş artışı yüzde 33'te kaldı. Böylece milyonlarca emekli yine 10 bin lira maaş almaya devam edecek. Yapılan anket sonuçlarına, kamuoyundaki tepkilere göre pozisyon alan AKP iktidarının 20 gün içerisinde emekli maaş oranlarını 3 kez değiştirmesi durumun ciddiyetini gösteriyor. Hükümet şu an seçim ekonomisi uygulamaktadır. Seçimler olmasaydı bu zamlar yapılmayacaktı.
Sosyal medyada yerel seçim nedeniyle "emekliye zam borsası açıldı" yorumlarının yapılması dikkat çekici. Emeklilerin maaş sorunu kökten çözülmelidir. Emekli, emeklilik sisteminde emekliler lehine değişiklik yapılmasını ve 5510 sayılı Kanun ile geri alınan hakların yeniden iade edilip uygulanmasını istemektedir. Bunun yolu da örgütlü mücadeleden geçmektedir.
Emekli sendikaları, muhalif siyasi partiler, seçimler öncesinde mevcut iktidar tarafından verilen küçük rakamlı maaş zamlarını bir lütufmuş gibi kabul eden, sonra da aynı iktidara oy veren emeklileri bu duruma iten nedenleri sorgulamalı ve ona göre gerçek anlamda emeklilerle iletişim kurmalıdırlar. Emekli maaşları gerçek enflasyon karşısında korunmalı ve emekli mutlaka ülke refah artışından pay almalıdır.