Mavi » Mavi Haberleri » Refah Payı Aldatmacası

Refah Payı Aldatmacası

Refah Payı Aldatmacası

Yaşanan gerçek enflasyonun TÜİK resmi verileri ile yarı yarıya düşük gösterildiği Türkiye’de ise milyonlarca bordrolunun cebinden almak, alın terinin karşılığını vermek yerine sofrasındaki ekmeği daha da küçültmektir.

YETER ARTIK! Sahte Enflasyon Rakamlarına, “Refah Payı” Aldatmacasına Göre Maaş Artışı Değil, İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret İstiyoruz!

Enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre enflasyon; aylık: yüzde 4.95, altı aylık yüzde 42,35, yıllık yüzde 78,62 artmıştır. Resmi gıda enflasyonu yüzde 93,93’e ulaştırma enflasyonu ise %123,37’e ulaşmıştır.

Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup)  verilerine göre ise enflasyon: aylık yüzde 8,31, altı aylık yüzde 71,43, yıllık yüzde 175,55 artmıştır.

TÜİK ve ENAGrup verileri arasındaki uçurum iktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, ücretini düşük gösterme politikasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla halkın çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığı gerçek enflasyon TÜİK rakamlarını katlamakta,  ENAGrup rakamlarını doğrulamaktadır.

Emekçilerin, işçilerin, emeklilerin, halkın yaşadığı yoksullaşma TÜİK verileri ile gizlenemez boyutlara ulaşmıştır.

Öncelikle altını çizmek isteriz ki; toplumun zengin kesimleri ile neredeyse yüzde %95’ini kapsayan dar gelirli kesimlerin yaşadığı enflasyon farklıdır. Bugün dar gelirli kesimler gelirlerinin en az %85’ini sadece üç kaleme;  gıda, kira ve ulaştırmaya harcamak zorunda kalmaktadır. Üstelik bu kalemlere yaptıkları harcamaları en asgari düzeye indirmek zorunda kalan milyonlar ne yeterince beslenebilmekte, ne de barınma, ısınma gibi ihtiyaçlarını yeterince karşılayabilmektedir.

Dolayısıyla açlık sınırının yarısı kadar bir tutarla yaşam savaşı veren emeklilerin, ezici çoğunluğu açlık sınırı altındaki asgari ücrete mahkum edilen işçilerin, maaşı açlık sınırına yaklaşan kamu emekçilerinin ve dar gelirli milyonlarca yurttaşın yaşadığı gerçek enflasyonda gıda, kira ve ulaştırmada yaşanan zamların payı çok daha fazladır.  

Nitekim TÜİK tarafından açıklanan gıda enflasyonu (%93,93)  ve ulaştırma enflasyonu (%123,37) genel resmi enflasyonun (%78,62) oldukça üzerinde seyretmektedir. Buna rağmen özelikle gıda ve konut (kira) enflasyonu bilinçli olarak yaşanan enflasyondan düşük gösterilmektedir.  Kamuoyunda sıkça ifade edildiği üzere “TÜİK nerden alış veriş yapıyor, bu fiyatları nereden topluyor?” bilemiyoruz. Ancak çarşıya, pazara yansıyan fiyatların bu sanal rakamların üzerinde olduğunu biliyoruz.

Örneğin,  TÜİK verilerine göre son bir yılda;  ekmekte %92, makarna ve çeşitlerinde %118, tavuk etinde %116, dana etinde %97, sütte %137, peynirde %104, margarinde %138, patateste %243 (3,43 kat), şekerde %147 fiyat artışı yaşanmıştır.

Oysa bir yıl önce 1,5 TL olan 200 gram beyaz ekmeğin fiyatı bugün pek çok şehirde %166 artış sonucunda 4 TL’ye çıkmıştır.  Diğer illerde de ekmeğe zam kapıdadır.

Bir yıl önce 17 TL olan tavuk etinin kilogram fiyatı %165 artışla, bugün 45 TL’ye,  bir yıl önce 35 TL olan beyaz peynirin kilosu  %143 artışla bugün 85 TL, bir yıl önce 55 TL olan dana kuşbaşının kilogram fiyatı %136 artışla fiyatı bugün 130 TL olmuştur.

TÜİK verilerinde kira artış oranı ise gerçekte yaşanan artış oranın çok altında kalmıştır. Piyasadan doğrudan veri toplayan, gayrimenkul alanında çalışan kurumların Mayıs ayı verilerine göre kirada son bir yılda ortalama %150,  yani iki buçuk kat artış yaşanmıştır.

Oysa söz konusu oran TÜİK verilerinde sadece %22,8 olarak gösterilmektedir. Resmi verilerde kira artışları mevcut kiralar üzerinden hesaplandığı için kiralardaki gerçek yükselişi yansıtmamaktadır. Oysa özellikle ataması yeni yapıldığı,  tayini çıktığı için şehir değiştirmek zorunda kalan kamu emekçileri, üniversite eğitimi için şehir değiştiren öğrenciler başta olmak üzere toplumun karşılaştığı kira atışları yukarıda da altını çizdiğimiz üzere resmi verilerin çok çok üzerindedir.

Öte yandan dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 400 TL’yi, yoksulluk sınırı 20 bin 500 TL’yi aşmıştır. Ortalama kamu emekçisi maaşı 6 bin 750 TL’de, ortalama kamu emekçisi emeklisi maaşı ise 4 bin 674 TL’de kalmıştır.

 Tüm bunlara rağmen resmi enflasyon yıllardır TÜİK vasıtası ile düşük gösterilerek milyonlarca kamu emekçisinin, işçinin, emeklinin ekmeğiyle oynanmakta, alın teri çalınmaktadır.

 Maaş Artışlarımız “Müjde” Değil, Emek Hırsızlığıdır!

Bugün açıklanan TÜİK verilerine göre altı aylık enflasyon %42,35 olmuştur. Buna göre işçi emeklilerinin ve BAĞKUR emeklilerinin maaşları bu oranda yani %42,35 artacaktır.

 Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarındaki artışta ise şu yol izlenecektir.

Önce altı aylık enflasyondan (%42,35)  toplu sözleşme ile 2022 yılı Ocak-Haziran dönemi için maaşlarda yapılan artış (2,5 puanlık refah payı aldatmacası dahil %7,5)  düşülecektir. Ardından bu “enflasyon farkına”  2022 Temmuz -Aralık dönemi için “toplu sözleşme” ile yapılan artış (%7) eklenecektir.

Bu durumda kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşında birikimli olarak %44,3’lük bir artış olacaktır.

Emeği ile geçinen tüm kesimler gibi kamu emekçilerinin ve emeklilerinin de sadece enflasyona ezdirilmediği, ağır bir yoksulluk girdabına sürüklendiği koşullarda söz konusu artışı “memura, emekliye müjde” diyerek allayıp pullayanları kınıyoruz.

Her şeyden önce gerçekte yaşanan enflasyonun yıllık %140, altı aylık enflasyonun %75, TÜİK rakamlarına göre bile gıda enflasyonun, %94, ulaştırma enflasyonunun %127 olduğu mevcut koşullarda memurun, emeklinin maaşının yüzde 42 artması müjdelenecek bir kazanç değil, büyük bir kayıptır.Kaldı ki hem hız kesmeden süren hem de Merkez Bankası beklenti anketleri başta olmak üzere tüm resmi veriler enflasyonun artmaya devam edeceğini göstermektedir.Dolayısıyla bugün “enflasyon farkı” ve “toplu sözleşme artışı” adı altında maaşlarımızda yapılacak yaklaşık %42’lik zam, daha önceki maaş zamları gibi, birkaç ay içinde buharlaşacaktır.

 En yalın ifade ile enflasyon oranında maaş artışı dünyanın her yerinde sıfır maaş zammı demektir. Yaşanan gerçek enflasyonun TÜİK resmi verileri ile yarı yarıya düşük gösterildiği Türkiye’de ise milyonlarca bordrolunun cebinden almak,  alın terinin karşılığını vermek yerine sofrasındaki ekmeği daha da küçültmektir.

 “Refah Payı” Aldatmacası Net Olarak Ortaya Çıktı!

Bilindiği üzere 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem “toplu sözleşme” ile kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 2022 yılı maaşlarının ilk altı ay için %5, ikinci altı ay için %7 artırılması düzenlenmiştir.

Ancak 2021 yılı enflasyonu her zamanki resmi enflasyon tahminlerini aşmış, bunun üzerine siyasal iktidar milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin tepkisine karşı  “%2,5 refah payı aldatmacası” oyununa başvurmuştur.

Buna göre TBMM’ye Ocak ayı başında getirilen yasa teklifi ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2022 yılının ilk altı için maaşlarında toplu sözleşme ile yapılacak artış %5’tan %7,5’e çıkarılmıştır. Böylece 2,5 refah payı veriliyormuş gibi bir algı oluşturulmuştur.

Ancak aynı teklife eklenen başka bir madde ile toplu sözleşmede 2021 Aralık-2022 Haziran dönemini kapsayan altı ayda ortaya çıkacak enflasyon farkı hesabında geçerli olan %5 oranı da %7,5’a çıkarılmıştır. Böylece kamu emekçilerine ve emeklilere %2,5 refah payı verilmemiş, bunun yerine bir Ali Cengiz oyunu ile ikinci altı aylık dönemde ortaya çıkacak olan enflasyon farkının 2,5 puanlık kısmı öne çekilmiştir.

Söz konusu yasa teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine ne Memur Sen ne de Kamu Sen katılma zahmetinde bulunmamıştır. Kamu emekçileri adına sadece konfederasyonumuz KESK’in katıldığı komisyon toplantısında uzun tartışmalar yaşanmış, Toplu Sözleşmenin bağlayıcı bir yasa olduğuna, başka bir yasa ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin aleyhine değiştirilemeyeceğine ilişkin itirazlarımız yok sayılmıştır.

Göz göre göre bir hukuksuzluğa daha imza atan iktidar söz konusu “refah payı” aldatmacasını 7351 sayılı Kanun’un 16. Maddesinde düzenleyerek 22 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlamıştır.  

Öte yandan geçtiğimiz altı ayda maaşlarımızda gerçekten 2,5 puanlık bir refah payı eklenmiş olsaydı,  altı aylık enflasyon farkımız %37,35 olacak,  dolayısıyla %7’lik toplu sözleşme artışı ile maaşlarımız kümülatif olarak  %46,96 artacaktı.Tablo 1: Refah Payı (%2,5) gerçekten verilseydi maaş artışı %47 olacaktı