Gözümüze niye kılıç soktu
Mavi HaberleriKılıcı sağ elle tutarsa, düşman korksun demekmiş, sol elle tutarsa dostlar güven duysun demekmiş
Merdivenden ağır ağır çıkıyor. Sarığı başında, cübbesi üstünde. Bileceksiniz, Diyanet İşleri Başkanı. Ayasofya’nın minberinde. Her basamakta bir süre duraklıyor. Sonra bastonunu bir üst basamağa koyup bir adım daha yükseliyor. Yine duraklıyor. Sonra bir daha… Kocamışlıktan, hastalıktan, takatsizlikten değil bu ağır ağır tırmanış. Her hareket görülsün diye yapılıyor.
Camideysek, bu bir ayin mi? Bildiğimiz İslam’da böyle bir ayin yok. Yeni Türkiye kuruluyorsa yeni din de kuruluyordur belki, kimbilir. Ayin gibi ama ayin değil, o halde ne? Ne olacak, gösteri. Görülsün diye öyle ağır ağır hareket ediyor. Mikrofonlu basamağa gelince görüyoruz ki elindeki baston değil, kılıç. Kılıç gösteriyor. Genelkurmay Başkanı değil, askeri müze rehberi değil, Diyanet İşleri Başkanı. Kılıç? Sadece tırmanışı değil, elinde tuttuğu şey de görülsün istiyor, kılıç yani. Niye?
Kılıcı sağ elle tutarsa, düşman korksun demekmiş, sol elle tutarsa dostlar güven duysun demekmiş. Diyanet İşleri Başkanı kılıca iki eliyle yapıştı minberde. Herkes korksun mu diyordu, sahibi gelene kadar kimselere vermem mi diyordu artık Allah bilir. Biz fanilerin bilebileceği tek şey, yeni rejimin teokratik bir numarasının eliyle gözümüze kılıç sokulduğudur.