Mavi » Mavi Haberleri » Oh olsun demediğin kaldı

Oh olsun demediğin kaldı

Oh olsun demediğin kaldı

Fakat bu ülkede bu kadar para, dindarlık ve iktidarın bol olduğu bir zamanda

Ağrı Belediyesi’nin Ak partili Meclis Üyesi Selma Gökçen, ‘çocuklarım aç’ diyerek Hatay Valiliği önünde kendini yakan Adem Yarıcı için, “Kimse açlıktan kendini yakmaz. Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” paylaşımında bulundu.

İnsanları; siyasi iktidarınızı sürdürebilmek adına, aslında sadece ‘biat ve itaat’ şeklinden ibaret siyasi anlayışınıza ‘kutsallık’ yüklemek ve bunun için kendinizi kutsiyet içinde görünür kılmak için bir cephe oluşturduğunuzda bu sonucu görmek kaçınılmazdı. ‘Ötekileştirdiğiniz, ‘kutuplaştırdığınızda’, kendinizden olmayanlara şefkat, hakkaniyetle yaklaşmanız mümkün olmuyor.

Hatırlayın Ak parti Çorum milletvekili Ahmet Aydoğmuş iktidar karşıtları için 'kanı bozuk' diyerek, ‘ötekileştirdiklerinin’ kan tahlillerinin yapılmasını istemişti.

Göz göre göre kayıyor gidiyor koca bir nesil. Kutuplaşa kutuplaşa bitiyoruz. Fark etmiyoruz. Karda uyumak gibi. Uyku tatlı geliyor. Ama o uyku bizi öldürüyor. Fark etmiyoruz.

Bir insanın, bir toplumun başına gelebilecek en alçak olgu olan yoksulluğun dile getirilmesine dahi tahammülleri yok. Siyanür içerek hayatlarına son verenleri, akşam pazarında çöpleri karıştıranların öfkesini, çığlığını; kendi sonları ve sahip oldukları her şeyi yitirme ihtimali olarak algılıyorlar.

Tesettür sosyetesi içinde ablalarının, kırk günlük bebeğe tek taş pırlanta takması, askerliklerini bedelli yapan Mehmet-dolar’ların, ülkenin geleceği adına toplantılarını lüks yatlarda yapmaları Onların Türkiye gerçeği. O yüzden anlayamıyorlar, bir insanın çaresizliğini, açlıktan kendisini yakmasını. Tıpkı bir kamyonet kasasında boğulan kadınları anlayamadıkları gibi. O coğrafyadan bu coğrafyaya ekmek parası için yollara düşen ve savrulan cenazeleri anlayamadıkları gibi.

Yoksulun ölümü, yoksunluk ya ‘kaderdir’ ya ‘ fıtrattır’

Dolayısıyla, yaşarken umursamadıklarının, ölümlerine, ölüm biçimlerine de ikna olmuyorlar. Kendilerine, düzenlerine, değerlerine layık bulmuyorlar; ölenlerin göçüp gitme yol ve gerekçelerini.

Son söz:

Fakat bu ülkede bu kadar para, dindarlık ve iktidarın bol olduğu bir zamanda bu kadar çok insanın yoksulluk, şefkatsizlik ve adaletsizlikten intihar noktasına gelmiş olması vicdanları titretmeli.