2018 yılı geride kalırken
Mavi HaberleriUmarım, 2019’da siz ‘gören’ gözlerle ‘bakarsınız’
2017 yılını geride bıraktık. 2018 yılına girerken, yeni umutlara yönelik, yeni sayfalar açıyoruz. Tabii ki, benim de yeni yıldan beklentilerim var, umutlarım var… Bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum:
Umarım; 2018 yılında, kendi öz değerlerimizden ‘şeker fabrikalarımız’ satılmaz. Yine kendi topraklarımızdan çıkan ‘patateslerimizi’ ihraç edebiliriz de Suriye’den patates ithal etmeyiz. Suriye’den ithal edilen patatesler de bizim patatesler çıkmaz.
Umarım; evimizden, işyerimize kadar tüm mülklerimizi ‘dolar’la kiraya vermeyiz. Dolar’ın seyri normal seyreder de 7.5 liraya fırlamaz. Kendini ‘milliyetçi’ sanan kişiler de tasarruflarını ‘dolar’ üzerinden yapmazlar, olmaz da, herhangi bir kriz anında ‘dolar’larını bozdurup ‘ kar’ elde etmezler. Ekonomimiz dolar üzerinden tepetaklak olmaz da Cumhurbaşkanımız ‘onların doları varsa, bizim Allahımız var” demek zorunda kalmaz. Tabii ki bu durum karşısında ‘kriz-mriz’ olmaz.
Umarım; kriz var diye, işsiz bir baba, okulun istediği pantolonu oğluna alamayınca, kendini asmaz. Krizi fırsat bilip de Çiftlikbank'ın tosun'u vatandaşlardan 400 milyon dolar tokatlayarak Uruguay'a kaçmaz. Çeşitli suçlardan hapiste zannedilen hayırsever Rıza bey, New York'ta Nobu restoranda suşi yerken fotoğraflanmaz.
Umarım; Çorlu'da tren devrilmez de, 25 insanımız hayatını kaybetmez. Havuzcu müteahhitin yaptığı hattı “sinyalizasyon” tamamlanmadan açılarak, iki tren kafaya kafaya çarpışmaz, 9 insanımız daha hayatını kaybetmez. Bunlar olurken Ulaştırma bakanımız “sinyalizasyon olmazsa olmaz değil” demez.
Umarım; Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı İstanbul'daki Suudi konsolosluğunda parça parça parçalanmaz, yok edilmez, kasap timi ve Suudi konsolosu elini kolunu sallaya sallaya gitmez.
Umarım, bir Üniversite’nin rektörü “İslami olarak cumhurbaşkanımıza itaat etmek farzdır, karşı çıkmak haramdır” demez.
Umarım; İstanbul'da sapıklar, balerin heykeline tecavüz etmeye kalkışmazlar, beceremeyince kırmazlar.
Umarım, bazı medyamız, durup dururken Kemal Sunal'a saldırmaz, “Kemal Sunal bu ülkeye zihinsel anlamda yapılmış en büyük kötülüktür, filmleri resmen insanın zekasına hakarettir” demez.
Umarım; ‘milli’ futbolcu Arda “Vatanımız istiklal savaşı veriyor, ben de varım” diyerek, umreye gidip kafasında takkeyle poz vermez. Ardından da kendi eşi hamileyken, bara gidip elalemin eşine sarkıntılık etmez, kadının kocasına kafa atmaz, tabancayla hastaneyi basmaz, ‘kafama sık’ filan demez.
Umarım; Oxford Üniversitesinin dünya çapında yaptığı “yalan haber” araştırmasında, dünyanın en ahlaksız medyasının bizim medyamız olduğu tespit edilmez.
Umarım; Sakarya'da iki aylık yavru köpek, dört patisi birden kesilmiş ve kuyruğu koparılmış halde bulunmaz.
….
Ne yazık ki, tüm bunların hepsi oldu!
…
Umarım, 2019’da siz ‘gören’ gözlerle ‘bakarsınız’