12 Kasım kabus tarihi
Mavi HaberleriKaranlığa gömüldüler. Onlar seslerini bile duyuramadılar İçeride ölümü bekleye bekleye öldüler.
Biri 17 Ağustos
Biri 12 Kasım
1999
İki tarih...
Ama
Bir kabus gibi iki tarih
Bir kentin
O kentte yaşayan insanların
Kaderini değiştiren tarih.
Saniyeler içinde
Yıkılıveren bir koca geçmiş.
Yeryüzünde ‘ asrın depremi’ diye anılan felaket
Bebelerdi, anaların kucağında,
Tonlarca betonun altında kalan.
Analardı, bebelerini vücutlarına sarmış,
Tonlarca betonun altında kalan.
Körpecik bedenlerdi,
Yiğitlerdi, aslan gibiydiler.
Bastonlarıyla dünyaya yaslanan,
Dedelerimizdi, ninelerimizdi.
Onlar bizim insanlarımızdı.
Yuvaları mezarları oldu.
İnatla yaşanmış geçmişleriyle,
Yarınlara umutlarıyla,
Karanlığa gömüldüler.
Onlar seslerini bile duyuramadılar
İçeride ölümü bekleye bekleye öldüler.
‘ Dışarıda duyan var mı? ’
KARANLIĞA SIKIŞTIM ANNE !
Gece üstümüze mi düştü anne,
Karanlığa sıkıştım.
Karanlık beton kokuyor anne...
Karanlık taştan ağır,
Göğsüm eziliyor.
Yakmayacak mısın ışıkları, anne?
Duymuyor musun beni?
Uyuyor musun? Korkuyorum anne.
Karanlığa sıkıştım anne,
Korkuyorum.
Bu karanlık benim değil anne.
Benim karanlığımda,
Yıldızlar olurdu, ay olurdu...
Ufukta mavi bir aydınlık olurdu...
Sabah olurdu uyandığımda anne.
Ağlasam yanardı ışıklar,
Ağlasam sen olurdun yanımda.
Bu karanlık benim değil.
Bu karanlık beton kokuyor anne.
Korkuyorum,
Duymuyor musun beni?
Uyuyor musun ?
Sabah olmayacak mı anne ?
Rüya mı bu ?
Yalan mı bu karanlık ?
Yalan mı beton kokusu ?
Duymayışın yalancıktan mı?
Cehennem bu mu anne?
Hani çocuklar cennete giderdi...
Hani ışıklar cennetteydi.
Göğsüm acıdı anne,
Uyandırmayacak mısın beni anne?
Yakmayacak mısın ışıkları ?
Uyuyor musun ?
Duymuyor musun beni
Anne!
Sibel YILMAZ