İyi ki ‘Mekan’ var. Herkesin, yaşamında mutlaka önemli ölçüde yer tutan ‘mekan’ları vardır. Huzur duyduğunuz, çalıştığınız, dinlendiğiniz, sevdiklerinizle bir arada bulunduğunuz yerler… Bu evinizdir, iş yerinizdir, hobi ve aktivite alanlarınız gibi. Buralarda kendinizsinizdir. Ben hiçbir zaman, şu yaşıma kadar ( aslında yaşımı yazarsam bunun ne denli önemli vurgu olduğu anlaşılır, ama, şimdilik bunu görmeyelim) kahvehane türü yerleri gitmedim. Sigara içmediğimden ve ortamdaki diyalogları beğenmediğimden. Dolayısıyla ‘birlikte yaşam kültüründen’ bir nebze olsa da uzak kaldım. Dostlarımla bir araya gelmek, kalabalıklarda dinlenebilme, özgürce ve sınırsızca çalışabilmeyi, yemek yiyebilmeyi, aynı anda yapabilme imkanını bulamadım. ‘Mekan kafe’ bütün bu özlediklerimi bana sundu. Mekan, günlük yaşantımda yer aldı. Hem Mavi’de buradan yola çıkıyor. Güzel an’lar ve hissettirdikleri için Mekan’ı bize kazandıran, Haluk Velioğlu’na, Alev İşler’e, Raif Kabagöz’e teşekkür ederim.